*

  • bazi muzik otoritelerinin dio isimli 40 yillik cinara yakistirdigi sifattir.

    ama asil ilginc olan, bu insanlara kendilerinin birer muzik otoritesi olduguna kimin inandirmis oldugudur. belli ki sulun osman'dan cevval insanlarmis bunlar.

    tebrik ediyorum.
  • muzikte yenilik aramiyan metalcilerdir. yaptigi ilk albumler tutmussa kendini riske etmeyip ayni tarzda birbirinin kopyasi sarkilar yaparak muzik hayatini surduren insanlardir. yenilige karsidirlar ve tarz degistiren gruplara davayı sattılar diyen insan modelleridir ayrıca yeni cikan ve basarili olan gruplara nefret doludurlar.
  • sanatçıların, dinleyicilerin, herkesin kendince benimsediği bir tarz ya da tarzlar vardır.. sanatçılar bu tarzı ileriye götürmek, geliştirmek adına enstürmanlarında (vokal, gitar, davul vs.) derinleşebilir, teknik donanımlarını, çalışma şartlarını yenileyebilir, farklı tarzlardan etkilenerek eklektik oluşumlara girebilirler; ve bu kendi insiyatiflerindedir. bazı bazı kitleleri, anlaşmalı firmaları ve rekabet için de müziklerinde değişim-gelişim sözkonusu olabilir.
    ama bazı sanatçılar vardır ki tarzlarını severler ve dinleyicilerine her zaman yeni ve daha iyi şarkılar hediye ettiklerini, sevildiklerini bilirler..ortada benimsenmiş ve huzur veren bir durum vardır. aman yobaz olmıyalım, alem nümetal olmuş, endüstriyel oluşumlar yeah! gibi ruhunu satmalara girmemişlerdir, girmeyeceklerdir.
    alan ve satan "gayet" memnundur. herkes kimden ne almak istiyorsa da alır. piyasa fazlasıyla renkli zira.
    ama "klasikleşmiş", "samimi" ve "kaliteli" değerlere bok atanlarla bu renkler solmaz, güneşse balçıkla hiç ama hiç sıvanmaz..

    (bkz: allah akıl fikir versin) *
  • kimi genç dimağların dio'ya taktıkları lakap. ha bunun daha saygılı bir hali de var; ama onu işini bilenler yakıştırmış mümtaz insana: (bkz: voice of metal).

    lakin kalkıp da değişim gelişim diye serzenen bünyelere bir bach, bir brahms, bir beethoven, bir mozart, bir elgar, bir händel tavsiye ediyorum, iyileşsinler, güzelleşsinler diye, geçmişteki her şeyin kötü olmadığını, bir sone yapan adamın onyüzmilyon tane daha yaptığını ve kimsenin "ay ludwig yıvraançsaan, hala aynı sone hala aynı sone bir ayışığı tutturmuşsun gidiyosaaaann... almanca da kaba zaten, ben annamın evına gıdıyoraaam" demenin mantıksız olduğunu anlasınlar diye...

    aradaki farkı görmek için bilgi sahibi de olmak lazım tabi, bir rainbow eyes dinledikten sonra bir sacred heart ya da faces in the window dinleyip aradaki 7 farkı söyleyene kadar bu gelecek vaadeden dimağlarımızı loopa atmak, göstermek öğretmek lazım, şefkatli yaklaşmak lazım kendilerine...

    yok bağırır çağırırmış, böğürürmüş edermiş, çığlık atarmış, riffmiş, imajmış... gelmeyin böyle şeylerle, yapmayın canım, yapmayın arkadaşım... ne yapsın britney spears gibi orasına burasına elmas takıp distortion'a mı versin kendini yoksa osbourne gibi medya maymunu olup ingilizce laflarını ingilizce altyazılarıyla mı versin? hiçbir şeyine hürmet etmiyorsanız yaşına hürmet edin, adam geldi rock the nations'da herkese kendi evladıymış gibi davrandı, cd falan imzalarken "son" diye hitap etti, ne yapsın adamcağız yaranmak için? ama yok yok, en iyisi yaranmasın, kendisinden xtina performansı bekleyenler onu sevecek diye yapacaksa bunları hiç yapmasın. yobaz doğmuş, yobaz kalsın.
  • 20 yaşında taşıdığı ruhu 65'inde de taşıyan adamlardır. daha 20 yaşındayken dahi o ruhun gıdımından nasiplenememişlerin yakıştırmasıdır aslında bu.

    ayrıca dio holy'dir, yani holy dio'dur. yobaz mıdır bilmem, biz ona biat etmişiz. aleyhinde konuşanı çizeriz.
  • şu günlerde giderek beyinleri daha da ufalan yeni nesil -trendy- gençlik tarafından söylenebilen bir benzetmedir kanımca.belki sözlük celebritysi olucam diye,belki şu karma nasıl bir şeymiş acaba çıksın da eksi meksi farketmez diye yapılmış bir hareket de olabilir.ama şu bilinmelidir ki ona buna yobaz demek, insancık demek, bu lafları söyleyeni yüceltmez daha çok alçaltır.burada daha sert şeyler de yazabilirdim ama tutuyorum kendimi.umarım babasının dinleyerek büyüdüğü ve şu anki nesli bile etkileyip hala müzik yaptırtan birine bu lafları söylerken bu kişiler bilinçsizce konuştuklarının farkına varırlar.merak ederim 65 yaşındayken tiesto dinleyebilecek mi acaba? yoksa bu kişi 65 yaşına geldiğinde hala holy diver bir yerlerde çalıyor mu olacak?
  • müziğe beatlesdan bile önce başlamış, evrende dolaşan müziğe sayısız nota, söz, duygu ruh hali eklemiş ronnie james dio için adına anadolu denen topraklarda durup dururken yaratılmış söz öbeği, gereksiz önerme.

    genel istek üzerine bay padovano* 'ya soruldu, sizin için yobaz diyorlar doğru mu?

    sözlerine my eyes alıntısıyla başladı:

    "my eyes can see inside tomorrow
    my eyes can get next to you
    time flies on wings that just get stronger
    my eyes are true

    ı've fallen off the edge of the world
    ı've fallen from the top of the mountain
    just to rise again

    ı've seen it from heaven and hell
    ı've seen it from the eyes of a stargazer

    the color of rainbows - believer of lies
    don't want to see the end of it all..."

    kendi isteği üzerine kutsal sesin tınısını bozmamak adına şifrelenmiş ismiyle bay padovano devam etti: "20.yy'da müzik adına değişim gerçekleştirmiş, devrimci diye niteleyeceğim son dönem punk hareketiydi. ondan sonra müzik adına heyecan verici hiçbir şey olmadı."

    bay padovano böyledir işte, her an şaşırtır sizi, ancak kaşıntımız bitmedi bitmeyecek, bu huysuz ihtiyara korn nedir, iyi müzik nedir göstereceğiz gibi bir görev aşkıyla yine sorduk, devamlı ejderhalardan kılıçlardan bahsetmekten bıkmadınız mı allasen, nedir yani, kız götürmek zor oluyo bunlarla bilin mi?

    "ben hep kitaplara ve düş gücüne inandım, daha küçük bir çocukken bile kitaplardaki o hayal dünyasına gönül düşürdüm ve sanat anlayışımı, sanata olan devam etme gücümü bunda gördüm. başta kendim olmak üzere kimseyi kandıramam, dinleyiciyi aptal yerine koyamam, inanmadığım hiçbir sözü söylemedim. bunun yanında hear n aid, eşim wendy dio ile birlikte children of the night gibi sosyal projelerde yer aldım, almaya devam ediyorum." (bu esnada kutsal elini kutsal çenesine götürüp duraksıyor. oğlum, bu yaştaki bana cv yazdırıyorsunuz ya helal olsun, diyor sanki tam çözemedik bantın bu kısmını.)

    "müzikte yer aldığım 45 yıl içinde, trendler, akımlar değişti, dinleyicilerim değişti, esasında müzikal olarak belli değişimleri ben de yaşadım ama müziğe bas gitar ve trompet çalarak başlamış biri olarak rock and rolla olan inancım hiç bitmedi. rainbow'dan mesela pop şarkılar yapmayı reddettiğim için ayrıldım, parasız dönemler yaşadım, ihaneti gördüm alkış sesi duydum, sevildiğim de oldu benim, anlıyor musun?"

    bir an sendelesek de hemen toparladık tabii, ne kadar alaksız örnek varsa verdik, tayttan girdik dickinson'dan çıktık, bilgili olduğumuzu göstermeli, metal ne lan alayını yaladım yuttum demeliydik, fakat hiç değişmediniz siz ronald, dedik ? (bkz: cahil cesareti)

    " ian gillan ronnie james dio duetini izlediysen, şunu fark etmiş olmalısın evlat, dünya değişiyor tabii fakat her değişim olumlu değildir ve popüler kültürün sana emrettiği herşeyi kabul etmek zorunda da değilsindir. üç kuşak dinleyicinin konserlerinde bu kadar yıl sonra hala senin şarkılarını söylemesi seni devam etmeye zorlar, onlara saygımdan yaptığım müziğe dikkat ediyorum, 29 haziran 2003 ronnie james dio konserinde mesela, ses düzeninde arada sorun çıktığında bir an sadece bir an bakarak köşeye gerekli mesajı verdim, dinleyici bunu hakeder çünkü. gerçi sana anlamlı anlamlı bakıyorum ama pek anlamıyorsun?"

    bir an dalmışız, malum bu adam masal anlatsa bile ses tonu garip bir etki yapıyor, etrafta zın zın diye sesler duyuluyor tüm gücümü toplayıp ekledim: hala holy diver dinliyormuş kitle?

    "buna ben de şaşırıyorum sanırım her müzisyenin böyle bir albümü olmalı, herkesin sevdiği bir albümü, şahsen ben yıllardır dinlemiyorum bu albümü ama bu sene holy diver'ın tamamının çalınacağı ve diğer şarkıların da yer alacağı bir dvd çıkaracağız, maksat yobazlık artsın, şanımız yürüsün, rantı çok bunun öyle dediler.ben hayatımda hiçbir zaman dikkat çekmek için bir şey yapmadım, umarım sen de öylesindir evlat."

    konuşmanın burasında başım dönmeye başlamıştı, yoksa bu yobaz, babaannesinin uğur olsun diye yaptığı şu mosh işaretiyle üzerimde güç mü kullanmıştı, tayt mı giydirmişti? hemen bunu da sordum, benim için cahil diyorlar bay padovano?

    "eeeh eytere bea,
    they say that life's a carousel
    spinning fast, you've got to ride it well
    the world is full of kings and queens
    who blind your eyes and steal your dreams

    and they'll tell you black is really white
    the moon is just the sun at night
    and when you walk in golden halls
    you get to keep the gold that falls
    ıt's heaven and hell
    fool, fool
    look for the answer
    fool, fool, fool..."
  • kendine has tarzından vazgeçmeyen, müziğini oturtmuş dio gibi efsanelere yakıştırılmaması gereken sıfat.hem bu anlayıştan yola çıkarsak, müziği belli bir tür kapsamına giren herkes yobaz sayılmaz mı bu durumda? yani dio değişiklik olsun diye arkadan düğün müziği ritimleri verdirse şarkılarına, dio olmaz ki o artık.hem bu adamın albümleri, heavy metal sınırları içerisinde yapılmış onca albüm ne kadar farklı olabilirse birbirinden, o kadar farklı zaten.dio'nun yavşatmadan bugüne kadar müzik yaptığı dönemlerden nirvana, metallica, korn vs gibi yeni gruplar, yeni tarzlar türemiş olabilir. ama sürekli yeni birşeyler çıkıyor diye, adamın kendi tarzını bırakıp yeniye "uyum sağlaması" mı gerekiyor? yani bugünün modası rapcore diye, dio'nun geri vokale aldığı birkaç rapperla hoplaya zıplaya limp bizkit tarzı şarkılar söylediğini tasavvur edebilen kaç kişi var? şahsen ben 70'lere, 80'lere bayılan biri olarak o dönemlerden beri varolan grupların yeni zıpçıktılara benzemesini istemem.ben onları öyle seviyorumdur, öyle kalsınlar isterim.ki zaten buyrun işte, metallica yobaz olmadığını kanıtladı, değişti, bambaşka oldu, ama acaba iyi mi oldu gerçekten?
  • - asitçi misin metalci mi?
    - metalciyiz elhamdülillah...
hesabın var mı? giriş yap